Editör etiketi ile yaftalanmış yazılar

Görsel Şiir İktidara Geldiğinde Neler Yapacak?

Görsel şiir iktidara geldiği zaman, neler yapabilir diye düşünmeye başladım. Zira, kulislerde hakim olan bu telaşın ve aymazlığın sebebinin bu korku olduğunu görmekteyim. Eğer na (GŞPP) eklemek istediğiniz madde varsa, lütfen çekinmeyin, nasıl olsa iktidar olacağız, koyuverin gitsin!

BÜYÜK OLAY, Bİ DAKKA ARKADAŞIM

Türk Şiir gündeminin henüz görsel şiirle işi bitmiş değil. Görünen o ki, ya beyler/bayanlar hemen sıkılıveriyorlar ya da yaz rehavetine kapılmışlığın şair için olanı çok daha pis bir unutmanın eşiğine getiriyor karşımızdakileri. Modanın değil, modaların ışığı altında ezilip, bükülen edebiyatımızın son yıllarda ciddiye alabileceği tek teklifi de böyle geri çevirmesi, elbette hiç de yabancısı olduğumuz birşey değil. Ama konumuz henüz kapanmış değil. İşte bunu öğreneceğiz bugün..

yeni seri: katranark'ı sunarken

Şikayetçi olduğumuz şeyler, durumlar var. Ama şikayet bizlere özgü olduğu için, yüzyıllar içinde şikayetlerin, dertlere, dertlerin de içi boş temrinlere dönüştüğü, o temrinlerin de uçuştuğu vakidir. Biz, o zaman sıkıntımızı ismen ve cismen ortaya koymayı seçmeliyiz.

Portolan - Şiir yapma/yazma kılavuzları

2003 yılında, Zinhar ilk başladığında, en büyük tutkularımdan bir tanesi, bilgisayara şiir yazdırmaktı. Bunun için çeşitli araçlar olmasına rağmen, ben RLV'yi kullandım. RLV, random verse lab, bir veritabanı üzerinden istenilen ölçülere göre rastgele metinler ortaya çıkaran, bu metinleri ortaya çıkartırken de, oldukça düzgün iş yapan bir programdı. Bu programın ortaya çıkardığı dizelerden bazıları şöyleydi, örneğin:

Söylemeden edemeyeceğim: Şaka mısın kör müsün?

Bu sitenin içeriğine bir göz atın. 2007 yılında dergilerde yayınlanmış tartışmalara, konuşmalara, dosyalara filan da göz atın. Google önemlilik derecesine ([w:google rank]) göz atın (dört olduğunu göreceksiniz). Internet üzerinde "görsel şiir" diye bir şey aratın, karşınıza çıkan yer elbette burası olacaktır. Bu sitenin adının geçtiği yayınlara, kitaplara göz atın. Referans olarak alındığı yerlere de bakın.

Tuhaf bir döngüye girmezden önce son çıkış ya da "aa, kapandı mı? neden ki?"

Öncelikle hemen belirtmek gerekir ki, poetikhars/zinhar/zinharpost kapandı. Kapandı derken, artık edebiyat tarihinin, ilgisini esirgemiş okurun -genelde müzeleri bu yüzden gezeriz, geç kalmışlığımızın kasveti ve vurdumduymazlığı ile, edebiyat tarihçisinin, genç şairin ya da internet üzerinde edebiyat nedir, ne değildir diye merak edenler için google aramalarında yukarı sıralarda olmak dışında bir işlevi olmayacak bundan böyle.

GÖZ'DEN KAÇIRDIKLARIMIZ

Görsel şiir ile tartışmalar, belki de bizi meşrulaştırarak ve orada dondurarak devam edecektir. Bunu görebilmek zor değil. Dikkat edilirse, örneğin Varlık'taki yazılarda, en kabasından yapılan eleştirilerden biri "önce şair olacaksın!" uyarısıdır. Bu uyarı, bir tahakküm aracıdır ve şairliklerini neye ve kime, hangi geçer akçe ölçütlere dayandırdıklarını bilmediğimiz kişiler tarafından bize getirilmektedir. Bu, işlerin nasıl yürüdüğü hakkında biraz bilgi verebilir. Türkiye'de şiirle ilgili tüm tartışmalarında odağında, bir çeşit "merkez/çevre" çatışması yürürlüktedir.

Aramıza hoşgeldin!

Şiirimizin başkalarının hayatlarını ve gündeliklerini zerre kadar etkilemediğinden o kadar eminiz ki, kendimizi riyakarlığın katı sınırlarında gaz fazında buluyoruz. Uçuculuğumuzun cezbe olduğunu sandığımızdan olacak, yer ile temasımızın üfürükle enerjisi sağlanmış çeşitli havalardan mürekkep olduğunu hiç farkedemiyoruz. ile bağımızın kopuşunun bu noktada başlaması gerekir.

Dipnotlar ve Kaynaklar

1 Alova’nın şiiri Yüzey Şiir açısından çok ilkel bir örnektir. Burada lirik/epik (eklerde tanımlanmıştır) dikotomisinden normal dışına bir taşma söz konusudur. Alova’nın şiir pratiği içinde başka bir örneği olmayan bu şiir metinsellikten ya da yerleştirmeden (installation) beslenirken, gözle ilişkisini tam açığa vurmamaktadır. Yüzey Şiir örnekleri ekler bölümünde öncüler kısmında daha ayrıntılı olarak verilecektir..Ayrıca bizim üzerinde durmaya çalıştığımız bütün konuların kökeninde Sözlü Kültür / Yazılı Kültür / Basılı Kültür ayrımı yer almaktadır..