Editör'den

Birincil sekmeler

2007, 2008 ve 2030 beklentileri
Serkan IŞIN - Editör

Genç sanatçılarımız arasında yeniliğe düşman yok gibi. Ama bu yolda bir çaba göstermeye yanaşmayanların, yalnızca başkalarının getirdiği yenilikleri eskitmekle yetinenlerin sayısı hayli kabarık. Onlar, daha çok, söyledikleri sözle ilgi çekmeye çalışıyorlar. Sonu önceden kestirilemeyen araştırmalara girişmek işlerine gelmiyor. Yeni bir duygu, yeni bir düşünce arkasında koşmadıklarından, yeni biçimler yaratmak isteğini de duymuyorlar. Bence, bu çeşit sanatçılardan fazla bir şey beklemek boştur. En güzel yapıtları bile "Türkiye için iyidir" damgasından kolay kolay kurtulamaz.

Şu bir gerçek: Günümüzün umutla bakılacak sanatçıları, yeni içeriğin zorlamasını duymuş, yeniliğin kaçınılmazı anlamış olanlar arasından çıkacak; eskiyi aşmak için belli bir çaba gösterenler arasından..

Mehmet Fuat, Yenilikten Öncesi, Yeditepe, 15 Kasım 1954

Selamlar,

Kısa bir süre içinde iştahınızın ya da sizi görsel şiir ile ilişkide tutan ne ise onun sona erdiğini düşünmeye başladığımı belirteyim önce. Aslında şiir ile ilişkinizin ya da sanatla ya da görünmekle ya da kendini var etmek ya da buna benzer şeylerle, hayatla, mematla ilişkilerinizin şiddeti ne ise, o elbette bazen azalmalara, sinyal bozukluklarına vs. göğüs germek zorunda kalacaktır.

Öncelikle 30 yaşımı devirdiğim ve hala şiir yazdığım için söylediklerimin çoğu rica değil, "şiir olayına bulaşmış" herkeslere açık bir çağrı ve meydan okuma olacaktır.

1. Görsel şiir ile ilişkiniz, işliğinizde yer alan işlerle ölçülmez. Görsel şair, icat edilmiş bir şair türü, güncellenmiş bir versiyon ya da siborg değil (çoğunlukla bu olması gerekebilir). Sizi bir şekilde şair kılan şey, görsel şiirle ilişkinizi de sağlıyor. Buna dikkat etmediğiniz sürece, en alt düzeyden şair parçacıkları ile aynı saflarda -hem zekâ hem yetenek hem de bakış olarak- yer alırsınız.

2. Durmadan üretmek bir hastalıktır, ama çeşitli hastalıkların insanı bazı kötü şeylere karşı bağışık kılması gibi "kötü işler de" sizi kötü işlere karşı bağışık kılar. Durmadan üretiniz.

3. Beklediğim performansın çok altında kalıyorsunuz çoğunuz. Bunun sebepleri üzerine düşünüyorum, çoğu kez "biz" olamadığımızın sorun yaratabileceğini düşünmekteyim. Ama bana kulak veriniz, sap gibi yalnız kalmadığınız sürece hiç bir halt olmayacaktır.

4. Teorik olarak ne bilip bilmediğiniz zerre anlaşılmıyor. Neyi beğendiğiniz, neyi anladığınız ve ne konusunda fikir sahibi olduğunuzu "yazarak" anlatmak dışında yaptığınız her eylem havanda su dövmektir. Müfredat olmadan hiç bir zaman sanat, şiir şu bu olmaz, olmayacaktır, olamaz da.

5. Bu site ve dergi ve her ne halt ise hiç bir zaman insanların birbirlerine "şair" dedikleri bir yer olmadı ve olmayacak da. Sizi şair falan yapacak değilim, öyle bağlantılarım da yok. Tek bildiğim manyaklar gibi yazmak, okumak ve üretmek. Onun dışında insan tanımam fazla ve tanımak da istemiyorum. Bu bir eksik mi? Umurumda değil.

6. Gündeliğin içinde eğer karşınızda ışılmayan bir yeteneğiniz yoksa, yazmak ile ilişkinizi sadece "konuşmak" olarak tutuyorsanız ve işin ilginci hâlâ bu saatten sonra "ne yazayım?" "yazamıyorum?" "vaktim yok" gibi şeylerle kendinizi oyalıyorsanız sizinle işimiz hep zor kalacaktır.

7. Ben bir kanaat önderi, çete başı ya da ne bileyim "usta" falan değilim. Bunları bir kenara atalım. Siz de atın. Önünüzdeki teorik ırmağın tadına bakın, zira kuşağınızdan çok az insan bunlara vakıf.

8. Şiir hiç bir zaman "malzeme"ye indirgenemez. Sanat dalı oluşunun altında yatan sinsiliği ve işgüzarlığı düşünün. Ses ile kurduğunuz ilişki, söz ile kurduğunuz ilişki... bu kuşağın harcı işler değil bunlar.

9. Birkaç kitap çıkarmak, birkaç dergide görünmek ve eş dost arasında şair bilinmeyi kendine "kader" seçmişlerle bir arada bulunmamak gibi bir şansınız varken, bunu tepmek de yine sizin elinizde.

10. Yol, yordam, yöntem gibi şeyler önemsizdir, yetenek ile edimin içinde karşılaşılır. Yani ancak yazmayı denerseniz yazabilirsiniz, ancak iş üretmeyi denerseniz iş üretirsiniz. Yaptığınız herşey "iyi" ya da "sıkı" olacaktır diye birşey de yok.

11. Son olarak 2007'den itibaren üzerinde düşünülmesi, yazılması gereken konular hakkında sıkı bir çalışma yapmak gerekiyor. Bu çalışmayı yapmak istiyorsanız, sitenin ve derginin imkanları elinizin altındadır. Dışarıda çıkan ve 200 anca satan boktan dergilerde kendinize bir kariyer yapmak yerine poetikhars'ı tercih etmenizi öneririm.

12. İşlerinizle birlikte yazı da göndermediğiniz sürece bunları dikkate almamak gibi bir lüksüm var. Herkes şiir yazabiliyor ama aradan çıkan yazı, düzgün fikir, argüman, bağlam taşıyan yılda 3'ü geçmez.

13. Okunması gereken herşeyi, kimseden saklamadan ve gizlemeden siteye, oraya buraya koyuyorum. Fakat bakıyorum ne bunlara alternatif, ne de bunlarla ilgili bir tek not düşülüyor? Neden?

14. Sitede yapılması gereken işler olduğunu akıldan çıkarmayınız. Burası "bağlamlı" bir yer. O bağlamla kurduğunuz ilişki beni ilgilendiriyor çoğunlukla.

15. Derginin basılıp basılmaması ya da geç çıkması elbette beni üzüyor, sıkıntıya sokuyor. Ama bunlar geçici şeyler. 3 yıldır karşı çıkılan şey için 2 hafta daha da bekleyebilirim, sorun değil. Siz de böyle düşününüz, yoktan birşey, bir kategori var ediyoruz, elbette sorun çıkacak. Ne olacaktı, çok satan listesine mi girecekti?

16. Görsel şiir vaad edilmiş bahçe ya da oyun alanı da değildir. Bugüne kadar görsel şiiri ciddiye almayan bir Batılı görmedim. Adamların yazının kökü olarak gördükleri Doğu'ya bakışlarını değiştirmiş görsel şiir vs. Bunlara dikkat etmeyen "bizimkilerle" anlaşmamız mümkün değil zaten.

17. Son olarak, şiirle kurduğunuz ilişki, hiç bir ilişkinin üzerinde değilse, işiniz çok zor, Allah kolaylık versin.