Batı uygarlığının Amerikaları keşfetmesiyle, haritalarda Dünya'yı, birer daireyle temsil edilen iki yarımküre (Doğu ve Batı yarımküreleri) şeklinde göstermek daha elverişli görülmeye başlandı. Böyle bir haritada, dairelerden birinden dışarı çıkmak ötekinin kenarlarından içeri girmekle aynı şey olur. Haritaları yapanların Avrupamerkezli bakış açılarından dolayı da, Batı Yarımküresi “Yeni Dünya”, kendi yarımküreleri ise “Eski Dünya” adını aldı.1)