İçindekiler

Sözlükteki Şiir Tanımı

TDK Sözlüğüne göre şiir şu şekilde tanımlanmaktadır;

şiir Arapça. şi¤r

a. ed. 1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk:

Edebiyat terimleri sözlüğü ise kavramı, 1948 yılı baskısında şöyle tanımlamıştır;

şiir Fransızca. Poésie

(deyiş) Seslerde, taylamlarda ve uyumlarda gösterdiği güzel bağdaşmalarla ve taşıdığı hayal, duygu ve fikir buluşlariyle bizde canlı duygulanmalar izlenimler ve heyecanlar uyandıran nazım veya nesir halindeki edebiyat türü.

TARTIŞMA ve İTİRAZLAR

Invalid Link
Serkan Işın, Dada Korkut

Serkan Işın'a göre, sözlükteki şiir tanımı, Devletin kendisine göre yaptığı bir tanımdır;

Bunların hiç birinin modern tanımlar olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü şiirin ses ya da söz ile bağlantısı, az önce saydığımız nedenlerden dolayı, neredeyse zorunlu olarak kurulmuştur. Ayrıca kültürümüz için “önemli” oldukları da ne kadar söylenebilir? Aradan geçen 50 yıl içinde bu tanıma çeşitli ve dolaylı itirazlar geldiğini, fakat sözlükteki anlamı ile şiirin hakimiyetini sürdürdüğünü de görüyoruz. Reform, Devrim, Sadeleşme, Serbest Vezin, Garip, İkinci Yeni gibi üst başlıklar ve kültürel, siyasal, tarihsel hareketler düşünüldüğünde, şiirin tanımının esaslı anlamda, Devlet’in kendi için tanımladığı, tanıdığı hali ile endam ediyor olması, şüphe uyandırıcı. 1)

Ayrıca Işın, yeni ve ucu açık bir tanım önerirken şunları belirtir;

Oysa, görsel şiir ya da artık adına ne dersek diyelim deney, bu ilkelerden sapmayı, hata payını yükseltmek ve görebilmek için, bu tanımları değerliklerinden sıyırıp, yeniden notasyona uğratmayı, deney düzeneğinin şartlarına uygun olarak birimlerini değiştirmeyi seçiyor. Örneğin Ses ya da Söz yerine Yazı ya da Gürültü ya da hiper-metin ya da animasyon, uyum yerine uyumsuzluk veya aksak ritm, taşımak fiilini kelime anlamı ile alıp, mecrayı değiştirmek, örneğin insan sesi ya da kağıttan bilgisayar ekranına, manyetik teyp ya da DVD’ye geçmek, onların taşıma kapasiteleri ile şiiri denemek, zengin sembollerin içine taramayı, fotokopiyi, kolajı katmak, hazır-yapıt denebilecek dış dünyaya ait simge, sembol, fotoğraf gibi öğeleri kullanmak ve “canlı duygulanımı” da izleyicinin, dinleyicinin, ziyaretçinin interaktif olarak deneyimleyeceği bir faz olarak algılamak. Bütün bunlar, şiirin sözlük tanımından çıkıyor zaten. Sadece bunun kadim bir formül olduğunu, bu formülde yer alan x,y,z gibi değerlerin tarihsel olduğunu, insan geliştikçe, daha geniş bir şiir algısına ihtiyacımız olduğunu, belleğimiz için ürettiğimiz her aracın,yeniden ürettiği her simge/sembol/bilgi de şiirde dahildir diye düşünmek kafi. 2)

Yeni tanım?

n adet öğe ile, her bir parçanın akış hızı ve süresi diğerlerinden bağımsız olabilecek şekilde, mecraya açık ve mecradan okurun algı eşiği ile iletişime de geçebilen, tekrar üretilemeyen katmanlı akışlar ortaya çıkarabilmek.

N adet öğe: istediğiniz kelime, harf, resim, fotoğraf, parça, baskı, mühür, leke, dize, kıta

Akış hızı ve süresi: ritm, ölçü, hece sayısı, açık kapalı sesler, hiper metin parçaları, html, animasyon, kendi için bir bütünlüğü olmayan sesler, film, klip, görüntü

Algı eşiği: düşünmek istiyorsa düşünsün karşıdaki, duygulanmak istiyorsa..vereceği tepkilerin hiç biri hesaplanmamış olsun Mecra: kağıt, bilgisayar ekranı, su, tuval, duvar, DVD, manyetik teyp? 3)

Yeni bir kavram olarak İŞ

Her ne kadar iş, plastik sanatlar çatısı altında yer alan bir tanım olsa da, görsel şiir de bu tanımdan yararlanmayı tercih etmiştir. Sözlükteki şiir tanımının uzağında, karşısında yer alan bu şiir, Serkan Işın tarafından Monokl dergisinin 1. sayısında yer alan "Şiirde İş Nedir?" başlıklı yazıda tartışılmaya çalışılmıştır.

1)
SÖZLÜKTEKİ ŞİİR TANIMI, Serkan Işın, Karagöz Edebiyat, Sayı 12: Şiir ve Devlet
2)
“BİLİNÇ-DIŞI MÜTEAHİT VE BELLEK İNŞA İHALESİ”, Bibliotech, Sayı 10 e-metin
3)
Kaynak: “BİLİNÇ-DIŞI MÜTEAHİT VE BELLEK İNŞA İHALESİ”, Bibliotech, Sayı 10