2 yıl önce "E-kitap Öğreniyorum" isimli bir yazı yazmıştım. Bahsettiğim cihaz, 300 mhz işlemcisi ile raflardan birinde duruyor. Kendisi hala gözde bir cihaz olarak da satılıyor sağda solda. Fakat 2 yılda nerede ise "antika" kıvamına erişti.
Editörün sayısız çağrılarından birine bari kulak vereyim diyerek bu satırları klavyeye alıyorum.
Benim [w:e-kitap] tecrübem hemen hemen geçen sene baharda ilk heves edişimle başladı. Haliyle okur-yazar ve teknolojiyle arası kendine göre fena olmayan birisi olarak bir okuyucu alma isteğim o günlerde eğitim için Londra'da olan bir arkadaşımın sayesinde amazon kindle'la başladı.
İkea'ya gidenlerin ya da İkea kataloglarına bakmayı sevenlerin gözlerinin alışkın olduğu 9x12 inçlik kitap raflarından oluşan kitaplıklarında, İkea değişiklik yapacakmış ve birilerine göre bu "kitabın ölümü" demekmiş.
İkea'daki bu değişikliği e-kitabın yaygınlaşmasına bağlayan Ekonomist dergisi, "Büyük Dijital Beklentiler" başlığı altında haberi vermiş: http://www.economist...
"Bu siteye erisimin mahkeme karariyla" engellendiği John Cage Vakfı'nın blogunda, Cage'in elektronik medyayla ilgili söyledikleri vardı. 1965'te dağıtımcılıktan memnun olmadığını anlatırken, Birleşik Devletler'de yayınlanan Silence isimli kitabının Birleşik Devletler dışında bulmanın zor olduğundan yakınıyor, 19. yüzyılda yazarların, kompozitörlerin sayısının çok arttığını, ama yayıncıların sayısının artmadığını, bunun sonucu olarak da büyük şehirlerde otomobille karşılaşılabilecek trafik sorunlarına benzer trafik sorunları çıkabileceğini söylüyordu.
E-kitapla birlikte yayıncılığın altın çağına girdiğini iddia eden yayıncı şirketlerin CEO'larının gözlerini satışlardaki artış fazla mı kamaştırmış şimdilik belli değil. Ama bir şeylerin de değişmeye başladığı görünüyor. Yayıncılar şu anda İngilizce açılımı "Business to Business" olan B2B ile şirketler arası pazarlama, satışla iş görürlerken, e-kitapla birlikte bu durum B2C modeline dönüşüyor. B2C'nin İngilizce açılımı "Business to Consumer" yani "İşletmeden Tüketiciye"..
"Dün "E-kitap satışı, basılı kitap satışını geçti." haberiyle dikkatler bir kez daha e-kitap'a çevrildi." cümlesiyle başlamak güzel olabilirdi yazıya ama öyle bir dikkatin çekilmesi durumu filan olmadığından böyle bir cümleyle başlamanın da alemi yok.
Forrester Research’e göre, 24 milyon insan bu yıl e-kitap okuyucu alacakmış, 2012 yılındaysa bu sayı 35 milyona çıkacakmış. Daha fazla e-kitap satıldıkça, kitabevleri kapanabilir iddiasına sahip olan kişiler, kitap yayıncılarına dijital bir değişikliği önerse de en azından Türkiye için bu geçerli değil gibi görünüyor. ABD’de ise USA Today’in haberine göre en çok satan ilk 50 kitabın on dokuzunda e-kitap satışı basılı kitap satışını geçmiş.
Tüm Aydınlanma klişelerinin bize hucüm edip, etkisiz bırakması, zihnimizin gerisine doğru yansıyan Dünya ile gerçek Dünya arasındaki aşılmaz fark dolayısı ile yorgunuz. Bunca yükü çekecek file, tartacak kantar yok. Edebiyatı, sanatı, devlet aygıtının elinde oyuncak eden, ideolojik körlüklerinin odağında bilmem kaç watt gerim gerim gerildiren insanların 20. yüzyıldaki o eşsiz kaybedişlerine bakıp, hüzünlenmekten kendini alamıyor insan. Hayır hayır bilgi, kesinlikle öyle her yere dağıtılmış değil, sadece dağılmış o kadar.
Adım adım da olsa birkaç duraktan, önemli duraktan geçmemiz gerekiyordu, birkaç durak daha kaldı. Günümüz ve geleceğimizin insanı için yeniden bir "okur" tanımlaması yapmamız gerekiyor, bu açık. Bunun ticari kaygılarla yaratılmış mesnetsiz bir baskıdan doğduğunu sanmayın. Artık kendimizi kandıramayız. Diğerlerine yalan söyleyemeyiz, onların "gelişmemesi" için elimizden geleni yapabiliriz, ama bunu yaparken, kendimizi de dibe çekmeye uğraşacağımızı, kitlenin beğenisi tarafından tokatlanacağımızı asla akıldan çıkarmayalım.
Yazının başında da belirttiğim ya da belirtmeye çalıştığım gibi, e-kitaplarideefixe.com üzerinden de satışına başlanılan için uygun fiyatlı ve kullanışlı bir e-kitap okuyucu olan Eken'in m001 isimli modelini tanıtmaya çalışıyorum. Önceki yazıdan devamla, şunları hatırlatmak isterim:
