editor etiketi ile yaftalanmış yazılar

Hars'ın poetikası duruşu olayı ne kısaca

editör'den not: Aşağıdaki metni 2005 yılında yazmışım, tekrar okuduğumda hayıflandığım, aradan geçen süre içinde bizi yana yatırdığını düşündüğüm bir ton şey oldu. Her ne kadar bir "hareket" olmasak da, 2005 yılından bu yana bu metinde vaad edilen şeylerin çoğu yerine getirilmiştir. İsimlerin ve şairliğin zurna kadar önemli olmadığını gördüğüm için yapılan işe bakmasını isterim değerlendirmek isteyen insanların.

Yaz bitti

Siteyi biraz nadasa bırakıp, adresine taşındığımızdan bu yana birkaç ay geçti. Bu arada edebiyat kamumuzda ilginç şeyler oldu, olmaya da devam ediyor. Yaz aylarında durgunlaştığını düşündüğümüz bütün o hareketlerin, en bayağı ve vıcık halleri ile karşımıza dikilmeye başladığını, dergilerin yeni sayılarından, saçma sapan söyleşilerden ve ilericilik, gericilik arasında kalma hallerinden anlayabiliyoruz.

Türkiye'nin Dergileri

Zaman zaman dergilerle ilgili konuşuluyor. Genel bir memnuniyetsizlik de seziliyor aslında ama sonbaharla birlikte bir şey oldu dergilere galiba.. Daha doğrusu artık bazı şeyler ayyuka çıktı sanırım. Kasım ayı dergilerinden özellikle seçilmiş bazı alıntılar. Her biri ayrı ayrı kendi bulunduğu tepeye bayrak diken dergiler, giriş yazıları.. Eleştirirken kullandığımız dil için filan iyi örnekler... Bunlar en bariz olanlar. Hece'de bir eleştiri dosyası, Fayrap'ta doğumgünü kutlaması ve Karagöz'de kapalı bir eğri çizen bir 90'lar dosyası da bu ay gösterimde...

Yeisle saldıracağım kendime, düşmanı olacağım kendimin!

Bu işler adamı üzer, denebilir. Ama üzülmeye değecek işlerle uğraşmayı da ihmal etmemek gerekir. Her şairin "siktir" dediği bir an vardır, bu anların fazlalaşmaya başladığı başka anlar da. Seriler halinde, geometrik artışın başgösterdiği böyle zamanlarda, biricik kalan şey, yine "yaratma dürtüsüdür." Sırf dürtü de değil bu, inat. Ben, bu site, bu inadın en açık kanıtlarıyız. Fakat...

Editör'den

2007, 2008 ve 2030 beklentileri
Serkan IŞIN - Editör

Genç sanatçılarımız arasında yeniliğe düşman yok gibi. Ama bu yolda bir çaba göstermeye yanaşmayanların, yalnızca başkalarının getirdiği yenilikleri eskitmekle yetinenlerin sayısı hayli kabarık. Onlar, daha çok, söyledikleri sözle ilgi çekmeye çalışıyorlar. Sonu önceden kestirilemeyen araştırmalara girişmek işlerine gelmiyor. Yeni bir duygu, yeni bir düşünce arkasında koşmadıklarından, yeni biçimler yaratmak isteğini de duymuyorlar. Bence, bu çeşit sanatçılardan fazla bir şey beklemek boştur. En güzel yapıtları bile "Türkiye için iyidir" damgasından kolay kolay kurtulamaz.