Aslında o kadar berbat bir şey olmalı ki, bugüne kadar ancak 4 kere toplayabilmişler, Mayıs 1939'dan bu yana. ULUSAL Yayın Kongresi denen büroratik panayırı söylüyorum. Konular birbirinden merdane;
Kongrede ele alınacak konuların başında yayıncılık sektörünün yapısı, Türkiye'de ve dünyada içinde bulunduğu durum ve diğer sektörlerle ilişkisi gelmektedir. Yayıncılık sektörünü reel sektörün parçası olarak gören bir anlayışla çalışmalarını yürüten Ulusal Yürütme Komitesi bu çerçevede yayınevlerinin KOBİ statüsüne alınmasına, KOSGEB olanaklarından yararlandırılması için gerekli yasal değişikliklerin yapılmasına büyük önem vermektedir.
İsa aşkına! Evet, KOBİ olsunlar, böylelikle en azından 100.000'er dolar ceplerine proje parası girer, AB'den fonlanır daha sonra da ders kitabı işinden parayı dönerler. Zira işin içinde MEB de var.
İşin güzel tarafı böyle önemli bir olaya -ki memlekette yayıncının, dağıtımcının hali ortada- Elif Şafak'ı konuşmacı olarak çağırmak, zaten ciddiye alınmanın birinci şartı.
Virgül batmış, diğer dergiler sürünüyor ve boyalı mobilya dergilerinden öte etrafta dergi kalmamış okuyacak. Ve güzelim memleketimizde Ankara'da birileri bu işle ilgili çaylar şirketten Kongre yapacaklar, aman ne güzel!