Internet üzerinde aynı mesajın yüksek sayıdaki kopyasının, bu tip bir mesajı alma talebinde bulunmamış kişilere, zorlayıcı nitelikte gönderilmesi SPAM (istenmeyen e-posta) olarak adlandırılır. SPAM sorunu dünyada internetin yaygın kullanılmaya başlaması ile birlikte ortaya çıkan bir sorundur.
SPAM gönderimi kötü niyetli kişilerin bilinçli olarak kendi bilgisayarlarından yapılabildiği gibi, güvenliği sağlanmamış bilgisayarlara internet yoluyla botnet, worm gibi casus yazılımlar bulaştırılıp bu yazılımların bulaştırıldığı bilgisayarlar üzerinden de yapılabilmektedir.
Spambot, "spam" adıyla da bilinen istekdışı e-postaları göndermek için e-posta listeleri yaratan ve bu amaçla İnternet'ten e-posta adresleri toplayan programlara verilen addır.
Spambotlar, web sitelerinden, haber gruplarından ve sohbet odalarındaki konuşmalardan adres bilgisi elde edebilirler. E-posta adresleri belirli bir formata sahip oldukları için, spambot yazmak oldukça kolaydır.
Amerika Birleşik Devletleri'nde spambot kullanımını yasalarla sınırlandıracak ve mümkün olduğu ölçüde bitirecek çalışmalar yapılmaktadır. Spambotları şaşırtmak amacıyla da birçok program ve yöntem denenmiştir. Bu tür önlemler, daha komplike spambotlar geliştirilmesine neden olmuş, bu sayede spambot sahipleri bozulmuş karakter setlerinde yazılmış e-posta adreslerini bile elde edebilir hale gelmişlerdir.
Spambot terimi bazen bir İnternet Servis Sağlayıcısı'nın (ISP) müşterilerini spamden engellemek için tasarlanan programlar için de kullanılmaktadır. Bu tür programlara genelde e-posta engelleyici veya filtreleyici adı da verilir. Ancak bu tür engelleyicilerin, spam olmayan, normal içerikli e-postaları da engelledikleri görülmüştür. Bu durum, kullanıcıların bir "Beyaz Liste" oluşturmaları ve engelleyicinin denetiminden şartsız olarak geçmesini istedikleri e-posta adreslerini bu listeye eklemeleriyle çözülmektedir.
Casus yazılım bulaştırılan bilgisayar sahiplerinin bir çoğu kendi bilgisayarlarının SPAM amaçlı kullanıldığının farkında dahi değildir. Dünyada dolaşan e-postaların %90’ı SPAM e-postadır ve bu SPAM e-postaların %80’i de internetten casus yazılımlar bulaştırılmış, kullanıcılarının haberi dahi olmayan, “zombie” diye adlandırılan bilgisayarlar üzerinden gitmektedir.
Ülkemiz maalesef dünyanın en büyük SPAM e-posta yayan ülkelerinden biridir. Bu da ülkemiz için ciddi bir saygınlık ve imaj kaybına sebep olmaktadır. Bunlara ek olarak ciddi bir kaynak israfına da yol açmaktadır. Ayrıca, yurtdışında bilgisayarlar üzerinden bilinçli veya bilinçsiz spam e-posta gönderen IP adreslerini tespit eden kara liste organizasyonları mevcuttur. Kara liste organizasyonları bir IP bloğundaki kullanıcıların bir kaç tanesi SPAM yapmış olsa bile ilgili IP Bloğunun tamamını kara listeye alabilmektedir. Böylece hiç SPAM yapmamış kullanıcılar da kara listeye girdiğinden dolayı e-posta gönderememe problemi yaşamaktadırlar.
SPAM sorununun önlenmesinde en önemli adım gönderilen mesajların kimin tarafından gönderildiğinin bilinmesi ve denetlenebilmesidir. SPAM ile mücadele amaçlı kurulmuş organizasyonlar, aslen e-posta servisi sağlayan kurumların alması gereken bu önlemin erişim servis sağlayıcılar tarafından da desteklenmesini talep ve tavsiye etmektedirler.