ELEŞTİREL BİR ŞİİR ANTOLOJİSİ GEREK

Birincil sekmeler

‘80 sonrası şiiri on yıllara göre sınıflandırmıyorum. Bence sınıflandırma şöyle olmalı: 1980-1985 arası; 1985-1995 arası; 1995-2000 arası ve sonra da 2000’li yıllar... 12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte yeni bir mecraya giren şiirimizin son 30 yılını eleştirel bir süzgeçten geçirip hakkıyla değerlendirebildiğimiz söylenemez. Ülkemizde kuşakların onyıllara göre isimlendirilmesi ülkemiz entelektüellerinin tembelliklerinden ve kolaya kaçmalarından kaynaklanıyor. Entelektüellerimiz işlerini hakkıyla yapmıyorlar, ne okuyorlar ne de eleştiri alanındaki gelişmeleri izliyorlar. Ülkemizin şairleri ne kadar tembel ve cahilse eleştirmenleri ve araştırmacıları da o kadar tembel ve cahil. Şairlerimiz ve eleştirmenlerimiz bu alanda birinciliği kimseye kaptırmaz, kıyasıya bir kapışma içindeler.

Durum böyle olunca da ülkemizde giderek bir sosyal faaliyet niteliğine bürünen şiir, yazanların oluşturdukları şiir muhitlerine, öbekleşmelere indirgeniyor. Yazdıklarına bakılınca asla bir araya gelmesi düşünülemeyecek olanlar yan yana durabiliyor. Bunun nedeni de sanırım hiçbirinin ciddi anlamda bir ihtiyaçtan dolayı şiir yazmıyor olmaları, birkaç istisna hariç hemen hepsinin şairliği bir sosyal rol ve var olma yolu olarak düşünmeleri, genel olarak şiire ve özel olarak da yazdıklarına ilişkin sağlam fikirlerinin olmaması, kendi yazdıklarını hem gelenek içinde, hem şiirin kendi evreni içinde ve hem de dünyanın koşulları ve durumu içinde konumlayamamaları olsa gerek.