Yeni Şafak'ın kültür sayfasında akan bu haber, şiir ortamının bütün Hüdavendileri ile Ceday Fedaylarının istikbalinin ne kadar parlak olduğunu işaret ediyor. "Somut şiir, epik şiir, klasik şiir, görsel şiir [... ] Böyle bir rezillik sürer gider yıllardır. [... ] İyi hoş da senin bir şiirini alıp bir genç sevdiğine okumuyor. Gözünü kapattığında senden bir mısra gelmiyor kimsenin aklına. Birisi mektup, hadi e-posta diyelim, yazarken altına şair de şöyle demiş zaten diye not düşmüyor. Sen neyin tartışmasını yapıyorsun, neyi paylaşamıyorsun? Şiiri tartıştın da ne oldu?" diyen arkadaşlara göre bu haber. Doktor Bey bu ninnici arkadaşların derdine çare olacak bir kitap hazırlamış anlaşılan. Hem de gayet deneysel...
Hamiş: Kitapla ilgili şunları söylemiş yazarı;
"Kitabın sonunda herkesin kendi şiirlerini yazabilmesi için boş şiir sayfaları bıraktıklarını anlatan Karagözoğlu, "Bir yenilik de kitabımızın kapağında. Bu sayfa fotoğraf çerçevesi gibi. Böylece sevenler, sevdiklerinin aşkını kalbinde, fotoğraflarını ise yapıştırıp başuçlarında tutabilecekler" diye konuştu. Ayrıca kitapta ayrılan yerlere sevdiklerinizin fotoğrafları yapıştırabilir, yaprak şeklinde hazırlanmış ve yerinden düzgün bir şekilde çıkartılabilen sayfalarıyla koparılmaya hazır bir halde sunuluyor."
Yorumlar
Geleceği parlak olan başka
Puanlar: -3
‘yukarı’ dedin
Geleceği parlak olan başka duygu tacirleri de var. Bir kitap hazırlığını haber edecektim de bu mim denk geldi. Yaşadığı duygu yoğunluğunu can alıcı bağlamlarda hayranlarıyla paylaşan tuba Özay "önümüzdeki ay şiir kitabım çıkacak. Onun üzerinde çalışıyorum şimdi. Babam bana eski bir daktilosunu hediye etmişti, nostaljik olsun diye yazılarımı onunla yazıyorum" açıklamasını yaparak müjdeyi verdi.
plug-in baby
Puanlar: -8
‘yukarı’ dedin
"ruh-beden" ayrımı demek ki zamanımızda da çoğu kişi tarafından dikkate alınıyor. ruh denen bir şey var ve bu bedenimizle ilişkili. bu iç-dış ayrımı güdüldükçe zaten kitabın tak-çıkar özelliği -hele bir de doktor birini düşününce, adam dahiliyeci- dikkat çekiyor. halbuki bizim bildiğimiz ve kafamızı şeyeden "sevmek zamanı" bize o fotoğrafin asla bir başkası ile değişmeyeceğini söylüyor. hatta gerçeğinin yerine geçebilecek kadar da etkili olduğunu. ayrıca fotoğrafın (suretin) işlevinin ruhun yansıması olarak sunulması da herhalde baya baya irkiltici bir şey bizim bildiğimiz kadarı ile (suret ve islam ilişkisini düşünelim).
imdi kitabın nesi deneysel, bilmiyorum. habere alınan şiir, gayet sıradan, gayet bayağı sayabileceğimiz bir şey gibi görünüyor. bildiğimiz çağrışımlar, neredeyse hazır-yapıt bir kitsch. brautigan'ın "Please Plant This Book" gibi kitapları da geliyor akla. ha brautigan deneysel de, vatandaşımızın yaptığı değil mi? en azından matbaalarla uzlaşmadığı ve kitap endüstrisine kafa tuttuğu açık.