Bugünün şiiri Allah’ı anmıyor

Birincil sekmeler

Yedi İklim’de yayımladığı şiirlerin yanında ve yazılar da kaleme alan Zafer Acar derginin son sayısında günümüzde lerin şiirinden yola çıkarak onların Allah ını şiirlerinde kullanmadıkları tespitinde bulunuyor. Bunu yaparken de inançsız kesimin yazdığı şiirden, Cumhuriyet’in getirdiği laiklik ideolojisinden,Tanzimat’la beraber ortaya çıkan din karşıtı tipinden bahsediyor. boyunca kimlerin Allah adını anarak şiir yazdığından da bahseden Zafer Acar, şiirin elit tabakaların değil “din gibi hakiki fakirin ekmediği” olduğunu söylüyor. “Genç Şaire Açık Mektup: Şiirde Allah” başlıklı bu yazı edebiyat ortamımızda tartışılacağa benziyor. Genç bir şairin, genç şaire seslenerek mektup kaleme getirmesi belki günümüzde şiir ortamına yenice dâhil olanları rahatsız etmiş olabilir. Ama yine de şiirden Allah lafzının ne derece uzaklaştığını düşünmelerine vesile olacaktır. Zafer Acar’a göre inançsız kesim Tanrı’yı reddettiğinden inananlar ise dinci, fundamentalist olarak algılanma korkusundan dolayı bu duruma düşüyorlar. Bu iki tarafı da topluma yabancılaştırıyor. Mesela adında bir şiir kitabı yayımlayarak “Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki laik karmaşaya karşı bir kahramanlık” sergilemiştir. Yine bu yıllarda , , , ne göre daha inançlı olarak gösteriliyor bu yazıda. Acar, bu şairlerle günümüz şairlerinin şiirlerinin karşılaştırılmasının sonucunda hangi tarafın daha inançlı olduğunu göreceğimizi ifade ediyor.

Yorumlar

Çok iyi!
O kadar iyi değil!

Puanlar: 14

‘yukarı’ dedin

eh zamanında "namaz en büyük başkaldırıdır" gibi bir dizeyle hava atılıyordu (kaşgar). bunun ötesine geçecek kadar yetenekli adam var mı acaba o cenahta? "", "allah şiirin ölmesine izin vermez" gibi skolastik yumurtlamalarla birlikte okunduğunda bu zihin fraktallanmaları, "Allah" lafzının tek başına geçmesinin ancak ve ancak "mümin"lik konumundan anlamlı olabileceğini gösteriyor. Hadi bakalım, çıksın arasından biri de şunu desin;

"Neden sadece o kekeme Musa'ya göründün, ben ki Arabistan'ın en güzel konuşan adamıyım, bana da görün!" (aktaran Cemil Meriç).

Özetle, hem Yahya Kemal estetiğini rahatsız etmeyeceksin, hem de yeni şiirler yazacaksın, bu imkansızdır diyor Oktay Rifat. Ona benziyor bu iş. Ben herhangi bir şairin bu konuda bir rezervi olduğunu sanmıyorum. Ama "adamın zikri ne ise, fikri de odur o da zaten kesin şiire yansır" deniyorsa, o başka. Kimsenin zikrini, hangi kelimeyi ne kadar kullandığına bakarak, ne olduğuna karar vereceğim bir itikada sahip değilim ben. Kimse değil.