Ses Yitimiyle İlgili 1 Nolu Bildiri

Birincil sekmeler

Çev: Ege Berensel

Isidore Isou

Herhangi bildik bir metni düşünün ve ses çıkarmadan, dudakları ve dili oynatarak-dahası el, kol ve baş devinilen yaparken en ufak bir gürültü çıkmamasına dikkat ederek, tam bir sessizlik içerisinde metni ezbere okuyun.

Doğaçtan bir söylev de çekilebilir —ya da bir arkadaşla görüşme anındaki yanıtlar tasarlanabilir— bu söylevin uyaklı ya da uyaksız tümceleri, söze başvurmaksızın, az ya da çok hızlı bir konuşma temposuna uyularak dile getirilebilir. Yazar ya da yorumlayıcı, kendini gerçekleştirmenin iyicil, sevimli niyetini açığa vuracak bir gülümsemeyi dudaklarında dalgalandırarak dingin bir biçimde, meramını usul usul anlatmaya başlayacaktır, bu duruş biçimi bir iki dakika kadar sürebilir.

Sessiz söz, birdenbire kızgın, kudurmuş bir biçimde patlak verecektir: ağzın hareketi hızlanıp saldırgan bir hal alırken gerçek yorumu ortaya çıkaran yüzün biçimi de öfke ve tehdidin bütün belirtilerini dışa vurarak bu yeni tempoya uyacaktır: faltaşı gibi açılmış gözler, çatılmış kaşlar, kırış kırış olmuş alın, bütün bu öğeler yapıtın ilk bölümündeki ağır havayla çelişkili olarak gürültü patırtı izlenimini güçlendirecektir.

Sonra sinirli sinirli titremeler yavaş yavaş dinerek bir ana motif gibi gidip gelen önceki söyleve dönüşür: konuşma sıradandır, arada sırada bir iki alaylı ya da horlayıcı şöyle böyle vurgularla önemsiz olguların nesnel bir özetinde olduğu gibi.

Birden, dingin devinimler büyük sevinç gösterilerini izler: dudaklar kahkaha atacakmışçasına gevşer, doğal olarak en ufak bir gürültü çıkarmadan, çene kemikleri gülmek için oynar, yanaklar ise rahatlar büyük bir neşeyle dolup taşarak. Gerekli görülmesi halinde bedenin bütünü de bu gösteriye katılır: birçok kez doğrulup doğrulup yere yuvarlanır, kendini saran duygulara karşı koyamıyormuşcasına hoplayıp sıçrayarak, dayanılmaz bir kahkaha tufanına yakalanmışcasına da kolları ve elleriyle kalçalarına vurur; parmaklar ise zaman zaman salondaki bir kişiyi ya da bir şeyi öyküleyecek bir biçimde işaret eder, bu coşkun sevinci kanıtlamak, nedenini açıklamak istermişcesine.

Bu yapıtın öteki bölümleri de aralarda geçişleri sağlamadan, güldürü bölümünden ciddi bölüme birdenbire geçilerek gerçekleştirilir. Konuşma tarzı yeniden sakin bir havaya girer, neredeyse donuklaşır ve bu minval üzere, konuşma bir kaç dakika sessizce sürer. Bu kesit son bir yüz şaklabanlığı ve horlayıcı bir hareketle son bulur.

Oeuvres aphonistiques (1967)