Kent merkezinden uzaklaşan binalar, toplu konutlar hakkında ilgi çekici bir yazı, umarım sizlerin de ilgisini çeker. Geniş bahçeli evlerden, çok katlı bina oluşumu hakkında. Şiir ile yaşanan yerlerin birbirleriyle bağlantılı olduğunu düşünerek, metnin tamamı Newsweek Türkiye sitesinde okunabilir.
MANZARA TASARIMI NEWSWEEK 02.03.2009
Londra'da bulunan Barbican Centre'daki "Le Corbusier: Mimarlık Sanatı" başlıklı serginin açılışında gösterilen kısa filmde İsviçre doğumlu, şık, gözlüklü bir mimar Paris'in şehir planı önünde duruyor. Şehrin önemli bir bölümünü kesip atarcasına plan üzerinde kalın bir kara çizgi çekiyor. "Komşu Planı" (Plan Voisin) adlı çalışması modern insanın modern şehirlerde yaşaması gerektiği inancına dayanıyor. Paris'in sağ yakasına rezidans niteliğindeki 20 kadar yüksek bina, geniş caddeler ve yeşilliklerle çizilen geniş karelerin içine dikkatlice yerleştirilmiş. Bu da başkentin yoğun ve büyüleyici Ortaçağ havasına taban tabana zıt. Neyse ki Le Corbusier'nin planı şu an olduğu kadar mantıksız görünmüştü. Böylece tek tip bir yapılaşma nın planlandığı Marais mahallesi halen büyük ölçüde özgünlüğünü koruyor.
Öyle ya da böyle Le Corbusier vizyon sahibiydi. Barbican'da 24 Mayıs'a kadar sürecek sergi itina ile sıralanmış fotoğraflarıyla, filmleriyle ve mimari modelleriyle onun modern mimarinin hem en çok sayılan hem de en çok sövülen kişilerden birisi haline gelişini ortaya koyuyor. Le Corbusier'nin merkez Paris planı gibi sansasyonel önerileri arzu ettiği şekilde tüm dikkatleri üzerine topladı ve oluşturulması onlarca yıl alacak şehir planlama prensiplerinin önünü açtı.
Fakat mimarlığı, şehir planlamacılığından daha iyi bir mimardı. Fransa'nın batısındaki Ronchamp şapeli ve 1958 Brüksel Dünya Fuarı'nda Philips Sergi Salonu dahil, Le Corbusier 20'inci yüzyılın en önemli binalarını tasarladı ve gelecek kuşak tasarımcılarına ilham verdi. Ancak işlerini küçümseyenler onu çağdaş şehir yaşamının defolarından sorumlu tutuyor; yani suç cenneti sosyal konut projeleri ve otomobile aşırı güvenden. (Le Corbusier, tasarımlarında her zaman hesaba kattığı bu icada büyük tutkuyla bağlıydı.) En muhteşem projeleri hiç hayata geçmemişse de, yeşile yer açmak için şehir yaşamını yüksek binalara yoğunlaştırma fikri günümüz şehirciliğini derinden etkilemiştir.
Yorumlar
Editörün notu: Yazı, hem
Puanlar: 12
‘yukarı’ dedin
Editörün notu: Yazı, hem newsweek türkiye'de hem de newsweek'te (haliyle) var. Tamamını alıntlamaya gerek yok. Bence poetika ve mekan konusunda bir değini, bu yazı üzerinden siteye girseydi çok daha iyi olurdu. Çünkü temelde mekan algısı şiirin dışında birşeymiş gibi geliyor -halbuki tam da içinde..
Yazı için teşekkürler, ama umarim telif yazı da gelir buraya bir gün.
Evet, Romantizm'in algısı,
Puanlar: 19
‘yukarı’ dedin
Evet, Romantizm'in algısı, Postmodern tertip de, örneğin Zanadu'nun Sarayı (Citizien Kane Filminden)ı, bir yanılgı gibi. Kent: Daha çok plan tasarımıyla ayrımlı bir duruş sergiler. Şehir, çıkmaz sokaklar, vb. Sözcük kökeni bakımından bile incelendiğinde, mekan algısının yaşanan şehir/kent bile çok ayrımlı bir oluşum içinde...
Halk Edebiyatı, Çağdaş Yazın ayrımı için bir başlangıç mıdır? Üzerinde çokca düşünülmesi gereken, bir soru/sorunsal, üzerinde bilgi oluşturacak bir sav, şiir kaynağı var mı? Anday, Osmanlı Yazını kaynağı dört bini geçmez der, diğerleri bir çoğaltım, aynı kitabın çoğaltılması... Folklor Şiire Düşman, bir yığın üst nicelik (kaynak yığılması) bir ilk kaynak mı? Değil, bilmem yanılıyor muyum?