Zinhar, basılı olarak ilk sayısını çıkardığında, Okuyanus'un buna daha fazla devam etmeyeceğini, bana dergileri -500 adet- teslim ettiği anda sanki anlamıştım. Daha sonra sağ olsun bugüne kadar işlerimizi yapan Yön Matbaası'na yine gittiğimde (Mizan da orada basılıyordu) 4 sayı daha çıkarabileceğimi -insanlar destekledi, hepsine teşekkürler- tahmin etmiyordum. Dergi elbette dağılmadı -ama nedense elimde de pek fazla kalmadı. Sonra 6. sayı için Ankara kırsalında "basarız, yaparız, ederiz" diyen başka bir "tanıdık" yayınevinden söz aldığımda da, o sayının çıkmayacağını tahmin ediyordum hani. Ama bunlar geride kaldı ve bölük pörçük anılar olarak devam ediyor. Örneğin Enis Batur bizzat yazmaya zahmet ederek patetik ve patolojik denemeler yapıldığını iddia ediyor ya şimdi, aslında bunu çok önceleri Osman Hakan A. gayet rahat bir biçimde söylemişti. Bu ve bunun gibi bir çok bilgi, başkalarının anılarının ve kıskançlıklarının (öznelliklerinin) esiri olmasın diye, en azından görsel şiir sonrası türk şiiri için bir açılım mahiyetinde bir tarihçe tutmaya karar verdim. Yavaş yavaş geliştirmek ümidim, tabi benim gibi bu işleri başından izleyen ve içinde bulunan herkesin bir kenara not ettiği, önemli saydığı her olay da dahil olmalıdır. Bunda bir kısıtlmaya yok. Tek bir odaktan tarih anlatacak değiliz size ya da zaferlerimizin tarihini. İnişli çıkışlı devam ediyor, etti zaten.