Sadece ABD'de her gün 4 milyar kısa mesaj gönderilirken, Türkiye'de günlük kısa mesaj sayısı 432 milyona dayandı. Her gün bu kadar sık tekrarlanan metin mesajı yazma işleminin insanda yaratabileceği değişiklikleri Würzburg Üniversitesi’nden Sascha Topolinski ve öğrencileri araştırmak istemiş. Araştırmanın temelini insanların metin mesajlarını sayılar aracılığıyla yazmaları oluşturuyor.
Topolinski'nin araştırmasındaki aşamalardan bir tanesi olumlu (ör. aşk-275) ve olumsuz (ör. korku-56758) kelimelerden oluşan bir listenin, telefonun tuşlarında harflerin görünmesini engelleyen stickerlar yapıştırılmış şekilde, tuşlanması olmuş. Ardından da tuşladıkları numaralardan hoşnut olup olmadıkları sorulmuş. Araştırmanın öncesinde araştırmanın telefon ergonomisiyle ilgili olduğu bilgisi verilmiş. Katılımcılar tahmin edilebileceği gibi tuşladıkları olumsuz anlamlı kelimelerden çok olumlu olanlardan hoşnut olduklarını belirtmişler. Katılımcılar araştırmanın farklı bir aşamasındaysa, içlerinde belli kelimeler gizli olan işletmelerin numaralarını (kuyumcunun numarasının içinde "takı" kelimesinin bulunması gibi) tuşlamalarını istemişler. Katılımcılar numara işle eşleştiğinde, eşlenmemiş numaralara göre işletmenin çekiciliğini daha yüksek oy verdikleri bulunmuş.
Topolinski bu araştırmanın sonuçları için şunları söylemiş:
“Aslında katılımcılar sadece belli parmak hareketleri yaptılar. Yani sadece telefona bazı numaraları tuşladılar. Sonuç olarak gördük ki, kelime yazarken motor hareketler beyinde kodlanıyor ve bu hareketler tekrarlandığında zihninde bazı fikirlerin oluşmasına sebep olabiliyor.”
Topolinski kısa mesajların bu kadar yoğun kullanılmasının ardından sayıların insanlarda bazı anlamlara yönlendirmesini "cisimleştirme" olarak yorumluyor.
Kaynaklar: http://www.newscient... http://forum.shiftde... http://pss.sagepub.c... http://ruhdoktoru.co...