Tom Carew’un, 1980 yılında İngiliz Özel Hava Servisi (SAS) için çalışan gizli ajan kimliğiyle, o dönemde Afganistan’da yaşananları kaleme aldığı, 2001 yılında yayımlanan kitabının ardından, İngiltere Savunma Bakanı’nın açıklaması üzerine, aslında Carew’un SAS ajanı olmadığı ortaya çıkmıştı. Tabii bu durum, söz konusu kitabın 40.000 adetten fazla satmasını ve “bestseller” olmasını etkilememiş, o da ayrı bir konu.. (Hatta belki de buna sebebiyet vermiştir..) Ama edebi sahtekârlıkların tarihi, bu örnekten çok daha eskilere dayanıyor. İşte birkaçı..
Thomas Chatterton: 12 yaşından beri uydurma ortaçağ şiirleri yazan Chatterton, 1769’da, eserlerinin yayımlanması için, o dönemde ilkçağ edebiyatının itibarından faydalanarak, şiirini, 15 yy’dan bir keşişin eseri olarak tanıtmış; ancak bu hile ortaya çıkmış ve 18. yaş günü öncesi intihar etmiş. Ancak eserleri ölümünden sonra sanki yeniden doğmuş ve Chatterton aradığı ölümsüzlüğe, romantik hareketin “olağanüstü çocuğu” ünvanını alarak ulaşmıştır.
The bard Ossian: James Machperson’ın 1760’larda kendi şiirlerini, yazılarını, bard Ossian tarafından yazılmış gibi yayımlaması edebiyat dünyasını hayrete düşürmüş; Goethe ve Napoleon bu şiirlerin, yazıların hayranıyken, dönemin ünlü yazarlarından Samuel Johnson, en başından beri duruma kuşkuyla yaklaşmıştır. Durumun ortaya çıkması 19. yy’ın sonlarını bulmuştur. (Hatta konuyla ilgili henüz yayımlanma hazırlığında olan [Maddeleme: External target “http://bir kitap çalışması” not found]
da yer alıyor).
Vortigern and Roweva: 18 yy’da William Ireland, Shakespeare’a ait “kayıp” bir oyunu (Vortigern and Roweva) bulduğunu iddia ederek, halkın ilgisi ve heyecanıyla ilk performasının sergilenmesine kadar giden bir sahtekarlığı gerçekleştirmiş. Ancak durum farkedilmiş ve Ireland’ın itirafıyla, ilk performanstan sonra oyun durdurulmuş.
The Education of Little Tree: O dönemde heyecanla karşılanan, bir yetimin otobiyografisini ve ırkçılıkla mücadelesini konu alan “The Education of Little Tree” romanının yazarı Asa Carter’ın aslında Klu Klux Klan üyesi olduğu ve George Wallace’ın “Irk ayrımı, şimdi! Irk ayrımı, yarın! Irk ayrımı, sonsuza dek!” ifadesini barındıran konuşmasının yazarı olduğu ortaya çıkmış. Carter’ın kardeşi, bu dokunaklı biyografiyi, “yaratıcı yazım”a bir örnek olarak tanımlamıştır.
Howard Hughes’un biyografisi: Yakın zamanda çekilen bir filme de konu olan başka bir olay da 1970 yılında yaşanmış. Clifford Irving, Amerikalı milyarder Howard Hughes’un uydurma biyografisini 750.000$ karşılığı bir yayıncıya pazarlamış. Hughes ile hiç tanışmamış olan Irwing’in foyası ortaya çıkmış ve hapis cezasına çarptırılmış.
Hitler’in günlükleri: Hitler’in intiharından kısa bir süre önce, kendisine ait günlükleri taşıyan uçağın düşmesi sonucu, çiftçiler tarafından bulunduğu iddia edilen 62 ciltlik “kayıp günlükler”, 1983 yılında, bir Alman dergisi tarafından satın alınmış. Hitler’in iç dünyası ve özel yaşamına ait notların bulunduğu bu günlükler, Hugh Trevor-Roper and David Irving gibi tarihçileri dahi konuya inandırmış ve Times tarafından da örnekleri yayımlanmıştır. Fakat bu belgelerin sahteliği, yazıda kullanılan mürekkepten ve tarihsel hatalardan dolayı anlaşılmış; daha sonraları bu sahtekarlığın arkasındaki ismin, Fuhrer’i taklit, dövmecilik ve Mein Kampf'ın el yazmaları üzerine uzun bir geçmişe sahip olduğu ortaya çıkmıştır.
Yorumlar
yazının son cümlesinde
Puanlar: 29
‘yukarı’ dedin
yazının son cümlesinde çeviride bir hata olmuş sanırım, Mein Kampf bir kişinin değil, Hitler'in "Kavgam" adıyla türkçeye çevrilmiş kitabının ismi. Hatta bu kitabın satışlarının Türkiye'de fırladığına dair haberler yapılmıştı birkaç sene önce, birtakım kişiler de bundan Türkiye'nin o dönemki siyasi atmosferini ilgilendiren sonuçlar çıkarmıştı. http://www.aksam.com...
Bir hata olmuş, düzelttim.
Puanlar: 37
‘yukarı’ dedin
Bir hata olmuş, düzelttim. Uyarı için teşekkür ederim..
Bunlar da daha yakın tarihli
Puanlar: 34
‘yukarı’ dedin
Bunlar da daha yakın tarihli edebî sahtekârlıklara örnekler..