Kıraç'tan öğrendiklerimiz..

Birincil sekmeler

Katranark

Einstein, belki de gelmiş geçmiş hayal gücü en yüksek insanlardan biriydi; ama Kıraç’a göre insana dil çıkaran bu âlimin hayal gücü, o kadar yüksek değil, ona göre hayal gücü fazla olan insanlar, gerçek sanatçılar (bu gerçek sanatçılardan biri de kendisi herhalde). Kıraç, Milliyet Cadde’ye verdiği röportajda şöyle diyor:

“Gerçek sanatçıların hepsi Einstein’dan daha zekidir! Çok önemlidirler, kafasını (kafalarını olacak herhalde) daha iyi kullanırlar. Hayal güçleri Einstein’dan daha fazladır. Bunu ya müzikle, resimle ya da şiirle ifade ederler.”

Hem Müslüman, hem milliyetçi, hem de komünist olduğunu açıklayan (bu çorbada bir tek faşizm eksik) Kıraç, “

Bu üç konu yıllarca tüm dünyada, bizim gibi ülkelerde insanlar kullanılarak çarpıştırılmıştır. Benim çıkardığım sonuç şu: Milliyetçilik elmaysa, komünizm armut zaten. İkisi birbiriyle alakası olan şey değil ki, çarpışsın ya da karışsın.”

Bir insan aynı zamanda hem Müslüman, hem milliyetçi, hem de komünist olduğunda, demek ki diyalektiğin yasalarını bilmesi gerekmiyor!

Kıraç’tan bunu öğrenmiş oluyoruz.

Yorumlar

Çok iyi!
O kadar iyi değil!

Puanlar: -1

‘yukarı’ dedin

Ricoeur'un bir lafı var: Kimlik oluşumu, bireyin kendi hakkında anlattığıyla ve başkalarının onun hakkında anlattığıyla özdeşleştiği anlatısal bir işlemdir, onu icat ve keşfeden sözcüklerdir yani.. vesaire vesaire o yüzden böyle melez durumlarda söylenen ile olan arasındaki bileşke kimin ne olduğunu betimleyecektir.. kimi zaman bu sadece bir imge de olsa..

Çok iyi!
O kadar iyi değil!

Puanlar: 1

‘yukarı’ dedin

Kıraç'tan almak istiyorsanız, eve, kışlık, yanında da veriyoruz;

12 Eylül 1980 sabahı banyodaki küvette annemle, Uğur Mumcu'nun 'Suçlular ve Güçlüler' kitabını yakarken suçsuz olduğumuzu biliyordum. Ama, kitap yakmak durumunda kaldığımıza göre, güçsüz olduğumuz da epeyce açıktı. Atatürkçü ve demokrat; Müslüman ve solcu bir aileydi bizimkisi... Atatürkçü olduğunu söyleyen 12 Eylül faşizminden payımıza düşeni biz de aldık.