AKM'nin yıkılıp, yerine -artık ne halt yapılacaksa- başka türlü, belki yeni, belki de alakasız başka bir bina dikilecek olması, sanıyorum karşımıza hem semiotik gerilla savaşının, hem de sirkin görüntüsünü koydu. Her ne kadar AKM'de birçok sanatsal etkinliğe izleyici olarak katılmış olsam da, çoğu kez Devlet ile Sanat arasındaki ilişkinin bir türlü doğru dürüst yapılandırılamamasından yakınarak mekanı terk etmişimdir. Kusura kalınmasın ama Ahmet Kekeç biraz haklı.
İlericilik ile gericiliğin birbirlerini bu kadar çabuk karşılıklı şekilde var edebilmelerine şaşırıyorum, hem de Modernleşme hastalıklarımızın Aydınlanma'nın utkularının ne kadar çok gerisine düştüğünü görmekten tiksiniyorum artık.
Daha önce 1994'te sanıyorum Taksim'deki o boktan mavi heykel için de aynı tartışmalar olmuştu. Kendi kendimize çeşitli kutsallar yaratıyoruz. Halbuki ödünç aldığımız aydınlanma kültürü insanı imgenin tahakkümünden kurtarmak gibi ulvi bir görevi de üstleniyordu. Bir bilim tarihimiz olmadığı için, imge ile gerçek arasındaki ilişkiyi hiç bir zaman koparabilme eğiliminde olamayacağız sanki.
AKM'nin yıkılmasını protesto etmek için bir sirk organize edin denilseydi, sanıyorum böyle bir manzara ortaya çıkardı. 1970'lerden beri bu ülkede sanatçı, geçmişin tahakküm eden travmatik etkilerini bertaraf edip, bastırıp, bunun üzerine yıllanmış modernizm pratiklerini ve eşyasını derme çatma şekilde koymaya çalışmaktadır. Şairi de öyledir, ressamı da tiyatrocusu da. Ve özünde hepsi muhafazakardır, yani müstakbel gericilerimiz.
Kurumlar ve kurumların binaları, insanların ve toplumların ihtiyaçlarından önce gelirse, olacağı budur.
Yorumlar
anarşist mi oluyorum şeyhim
Puanlar: 10
‘yukarı’ dedin
nevzat tandoğan'ın "bu memlekete komünizm lazımsa onu da biz getiririz" dediği kadar var. akm yıkılacaksa biz yıkarız diyor yani devletimiz. ha tiyatrocular ha devletimiz. ping pong hesabı. bir el işareti eyvallah ve tak tak:))
ben de gidip akm yıkılmasın diye imza verseymişim keşke. akm yıkılmamalıdır çünkü -ismet özel'den tahrifatla- akm'yi yıkmak hakkı tabandan bir hareketin olsa gerek. akp de diğer partiler gibi bir kamuoyu partisidir, gerçek bir tabanı yoktur. türkiye'nin tabanı, ülke çapında bir hafta boyunca elektirikler kesilmeden veya azami bir petrol kısıntısı yaşanmadan siperinden başını bile uzatamaz. kompradorluk yapmıyorsa eğer.