Ömer Lekesiz, bir nevi salaklık testi hazırlamış. Yazdığı listede yer alan eylemlerden biri ya da birkaçını eğer yaptı iseniz, salak, duble-salak, tripleks salak ya da quadratik salak olabilirsiniz. Listeden birkaç önerme;
- Ceplerindeki şiirleri banknotla değiştirmeyenler, salaktır.
- Dergicilik ve müteahhitlik zincirlerinin ucunu milletin vekili sıfatıyla Meclis koltuğuna bağlamayanlar, salaktır.
- Devlet, banka, holding, belediye, vakıf imkanlarını kullanmadan sanat yapanlar, salaktır.
- Üç şiirden, iki yazıdan, bir belgesel çekiminden, on köşe yazısından sonra televizyon programcılığına terfi etmeyenler, salaktır.
Yorumlar
Öhret
Puanlar: 39
‘yukarı’ dedin
Ömer Lekesiz haklı olarak bunlardan rahatsız, aylardır dile getiriyor bunları. Ama bizde son 30 yılın belediye ve siyasi seçimlerindeki sonuçların, bu sonuçlar dolayısı ile çevreden merkeze taşınan düşüncenin/hareketin ne gibi imkanlar elde edip, bu imkanları elde ederken bunları ne lehine kullandığını hiç kimse sorgulamıyor! Sorgulamıyor çünkü hiç kimsenin işine gelmiyor. Lekesiz'in "salak" olarak nitelendirdiği tüm bunları yapmamışlar ve karşılarında duran "oh iyi ki yapmışlar" arasındaki fark, bariz bir fark. Bundan 10 yıl önce bu imkanlar ortada yokken -bahsettiğim imkanları lekesiz'in salak olanların yapamadıkları olarak düşünün- edebiyat, sanat işlerine girenleri ve bugün bulundukları yerleri bir düşünelim. "Şöhret", diyor Emily Dickinson, "eğer bir taş olaydı, kafama düşerdi". Kafasına şöhret düşenlerden olmayınız, salak olunuz!