"... kuralları kesin belirlenmiş bir sanat yaratılamaz"

Birincil sekmeler

[w:Stéphane Mallarmé]'yle (1842-1898) yaptığı bir söyleşiden: ... Jules Huret: Yazınınızdaki evrim üstüne düşünceleriniz? ... MALLARME: Şu an şiirin tüm tarihinde görülmemiş, gerçekten olağanüstü bir olguya tanık oluyoruz: her şair, kendi köşesinde ve kendine özgü bir flütle hoşuna giden havaları çalıyor; şiirin başlangıcından bu yana ilk kez, bir göksel koro içinde toplu şarkı söylemiyor şairler. Bu koroya şimdiye dek resmi dizenin büyük orgları eşlik ederdi. Bu orglar çalına çalına sonunda usandırdı herkesi. Eminim büyük Hogo ölürken kendisiyle birlikte şiiri de yüzyıl için gömdüğüne emindi. Buna rağmen [w:Paul Verlaine], Sagesse'i yazmıştı. Nice tansıklar yaratan [w:Hugo ] gibi bir dahiye gönderim yaptığım için üzgünüm, ama o, ölümsüz sezgiye değil, kesin ve kaçınılmaz lirik etkene inanmış, özellikle şu yadsınmaz gerçeği gözden kaçırmıştı: Bir toplum durmuş oturmamışsa, birlikten yoksunsa o toplumda durmuş oturmuş, kuralları kesin belirlenmiş bir sanat yaratılamaz. Bireylerin endişelerini dile getiren böyle tamamlanmamış bir toplumsal örgütten ancak bireycilik doğar. Günümüz edebiyat ürünleri ve hareketleri işte bu bireycilik gereksiniminin doğrudan yansımalarıdır. (...) ... Günümüzde yeniliklerin niçin doğduğunu araştırdığımızda karşımıza şu gerçekler çıkıyor. Dizenin eski biçimi, kesin, tek ve değişmez bir biçim değil, iyi dize üretme aracıydı. Temel ilkeler vardır, peki temel ilkelerin dışına çıkarak şiir yapılamaz mı? Yapılabileceğini düşündüler ve inanıyorum ki bunda da haklıydılar. Afişler ve gazetelerin dördüncü sayfaları hariç, dilin olduğu, ritmin olduğu her yerde dize vardır. Düzyazı dediğimiz türde, bazen hayran kalacağımız kadar, her tür ritimden dizeler buluruz. Aslında düzyazı yoktur, alfabe vardır, az çok birbirine geçmiş, ya da az çok sağa sola dağılmış dizeler vardır. Dize sanatı demek ki bir üslup çabasıdır. (...) ... Günümüz dizesi resmi dizeye karşı bıkkınlıktan doğdu. Onu savunanlar bile bu gerçeği kabul ediyorlar. İnsan duygusu çok çeşitli olduğu halde hangi şiir kitabını açsak baştan sona kadar hep tekbiçimli ritimlerle karşılaşıyoruz. Çok anormal değil mi bu? Nerde kaldı esin, nerde kaldı umulmadıkla, beklenmedikle karşılaşma özlemi? Şiir resmi dizeden ancak ruhun kriz anlarında yararlanmalı. Günümüz şairleri bunu çok iyi anladılar, resmi dizenin çevresinde ihtiyatla dolaştılar, resmi dizeyi kendilerine özgü bir çekingenlikle, hatta endişeyle, ürkerek yaklaştılar. (...) Aynı dönüşüm, aynı değişim müzikte de oldu. Bir zamanların çok belirgin ezgilerinin yerini dokuyu zenginleştiren sonsuz kırık ezgiler aldı. ... ... Kaynak: Şairler Prensi Mallarmé, Haz. ve çev. Erdoğan Alkan, Broy Yayınevi, Kasım 1998, İstanbul. Resim: "Stéphane Mallarme", Edouard Manet (1876).

Etiketler: 

Yorumlar

Çok iyi!
O kadar iyi değil!

Puanlar: 25

‘yukarı’ dedin

aslında bi bakıma atık uyndılar demek bana göre artık günümüz gençelrinde de bir uyanış bir çıldırı belirtileri war belirtiyi bile aştı yürüme hatta koşma waktine bile ulaştı ama hala gec saatlara kadar uyuma alışkanlığı bırakmayan ahmaklar war. teşekkürler:D