sepp, birkaç gün önce Radikal Denemeler isimli bir seri ekledi siteye. Bu seri ile ilgili ufak açıklamasında söyledikleri, bana motive edilmiş gösterge ile ilişkimizin bir noktadan sonra gerçekten ne kadar zor olduğunu, enerjisini bütünlemiş bir yapı ile girdiğimiz mücadelenin iletişim açısından ne kadar dirençli olabileceğini de hatırlattı.
Öncelikle işlerle birlikte yapılan küçük açıklama üzerinden gidebiliriz. İşler ve sorular açık durduğuna göre, onlara soru sorabiliriz ve onun sorduğu soruların iş ile ilişkisini irdeleyebiliriz. Örneğin sepp şunu sormakta;
"Birincisi "düzgün" bir şeyi ne kadar/ne derece bozabiliriz; bu onun içeriğini ne kadar değiştirir?"
Yapılan deney ile ilgili olarak bu soruyu tekrar ele alırsak, aslında "düzgün nedir?" tanımlamamız gerekir. Bir gazetenin ön sayfası, manşetinin bulunduğu yer ile birlikte düşünüldüğünde, "düzgün"den öte bir anlam taşır. O sabittir, orada yer alan bilgi, her gün gazeteyi aldığımızda, gazete denen şeyde gözümüz ilk oraya gideceği için -buna alıştırılmışızdır- mutlaka "çarpıcı" olmak zorundadır. Gazetenin manşetinden anladığımız kadarı ile "Birileri bizimle alay mı ediyor?" sorusu, büyük puntolarla ve kalın olarak yazıldığı için aslında bir bağlantı görevi görmektedir. Gazeteciliğimiz son 30 yıldır, bu tür numaralar ile yazılarını okutmaya çalışmaktadır, çünkü bilginin kendisinin değeri ne yazık ki ya da illa ki aşındığı için, ona artı değer katacak araçlar icat edilmiştir de. Bağlantı, bizi haberin detayına götürecek bir ilişkidir sadece. "Birileri" kim bilmiyoruzdur fakat "herhangi birinin bizimle alay etmesi" çoğu kez hoşumuza gitmez. Gazeteyi "biz" olarak okumuyoruzdur fakat oradaki klişe-dil, ben ile biz ayrımını ortadan kaldırmakta pek bir sorun görmemiştir.
Eşik aşılıp, merak uyandırıldıktan sonra, daha küçük puntolarla yazılı olan detaya ve soruların cevabını bize vereceğini sandığımız bölüme geçeriz. O bölüm de bizi gazetenin içindeki "haber"e götürür. Aslında haber, işaret edilen, bu büyük/küçük puntolar ile gazetenin önünde duran şeyde değildir, haber, altta ya da içeride, gazetenin içindedir.
Parçadaki Bütün
Bu noktada, o parçanın orjinali olduğunu düşündüğüm (bundan emin değilim gerçi) şu parçaya tekrar bakabiliriz. Bu resim ya da resim parçası, mecrası normalde basılı olan bir gazetenin parçasıdır. Ve temsilidir. Bağlamından kopartılmıştır. Elektronik mecrada parça/bütün ilişkisi oldukça sorunlu bir ilişkidir. Hele gazeteler gibi bir aktarma işlemine uğruyorlar ise. Çünkü artık kesilip, biçildiği için yerinden edilmiştir. Bu yerinden etme işlemi, kaynak gösterme ya da buna benzer bir işlev için yapılsa da, çoğu kez bilginin sadece bir kısmının önümüze gelmesi anlamına gelir. Artık o Radikal Gazetesi'nin 21 Temmuz 2008 tarihli nüshası ile ilişkisi sallantıda bir faza doğru ilerler. Okunabilirin sınırından, görülebilirin sınırına geçmeye de başlamıştır. Temsili olduğu için, temsil ettiği şeye bizi ulaştırma konusunda bizi zorlayabilir.
Bu parça hali ile birlikte, yer aldığı mecrada bir anlamı olabilir, bu şu kadar piksellik görüntü kaç aşamadan geçtikten sonra gözümüze çarpmıştır?
- - Basılı gazetenin ön sayfasının bir temsili olan büyük görsele çevrilmesi (Basılıdan Elektronik/Dijital Mecraya)
- - Kesme / Kırpma (Dijitalden > Dijitale Parça'dan Bütüne)
- - Bu kesme sırasında, örneğin TIFF gibi keskin ve büyük bir formattan, JPG gibi kayıplı bir formata (dijitalden > elektroniğe, okunabilirden biraz silik olana)
Ve nihayetinde
- - Basılı mecradan, internet ortamına alınmıştır. Ve bu geçiş sırasında, kesilmiş, biçilmiş, deforme olmuş ve bağlamından kopartılmıştır.
Bu parçada, artık orjini bize gösterecek neler kalmıştır, vardır?
- - Bulunduğu yerin adı: Radikal Gazetesi
- - Tarih: 21 Temmuz 2008
- - Haberin başlığı: Birileri bizimle alay mı ediyor?
- - Haberin alt başlığı: Bilgi edinme hakkı gerektiği kadar
- - Haberin fotoğrafı: Gaz maskesi takmış bir polis ve elinde gaz silahı
- - Haberin alt başlıkları: Önce görmezden gelindi / Genelkurmay örneği
Hiyeraşi değil Heterarşi1">http://en.wikipedia....
Parçalardan elde edebileceğimiz ana fikir ve haberin bize söyleyebileceği şeyler için elimizde kalanlar bunlar. Bunlarla bir haber kurabiliriz. Fakat bu kurmaca haberin, bize gerçekte olan biten ile ilgili ne kadar bilgi verebileceğini bilemeyiz. Bu kadar işlemden geçtikten sonra bile, yakından bakılmaya izin verdiği kadar bu parça, taşıyabildiği enerjiyi, makul şartlarda taşımaktadır. Bu parça, hala gösterge değildir. Gösteren konumundadır. Kendisi dışında-ötesinde-yedeğinde bir bilgiye işaret eder. Bu parça, kopup geldiği yerden, nasıl kopartırılır ise kopartılsın o kadar kolay bağımsız kalamayacaktır.
Gazetelerin tasarımları, her gün tekrarlanan bu bakma işlemini, gözün ve zihnin merak eşiğine göre hem biçimlendirir hem de aşina kılar. Şöyle ki, her gazetenin logosunun altında yer alacak haber, gazete okurunun mutlaka ilk bakacağı yerdir ve bu yer hesaplanmıştır. Gazete mizanpajı gereği, kimliğini inşa ettiği bu düzeni asla bozamaz. Gazete mizanpajları, sürrealist kurulumlardır. Fotoğraf ile yazının bir araya gelmesi, değişik yazı karakterleri ve boyutlarının, küçük kutucukların, yanyana yer aldığı, aslında her birinin bambaşka konular/türler (mektup, söyleşi, anlatı, fıkra, fotoğraf vb. gibi bir cümbüştür gazete, tür cümbüşü) içermesine rağmen, bütünlüklerini koruduğu tasarımlar, bize bugün aşina gelmektedir. Fakat bu göz için olduğu kadar, zihin için de zor bir deneyimdir. Bu deneyimi her gün tekrarlamamız, onunla yüzleştiğimiz ve gazetelerin de aslında içerik ile biçim arasında hakiki bir bağ kurduğu anlamına gelmiyor.
Deformasyon ve Fraktal
Elimizde deforme edebileceğimiz ne var? Yukarıda saydığımız işlemlerden geçmiş, bağlamından kopartılmış ve bu yapılırken de okunabilirliğin sınırlarını daraltmış bir parçadan bahsediyoruz. O şey katmanlı ya da akışkan olmadığı, içerdiği parçalar herhangi bir derinlik ya da kalınlık taşımadığı, dümdüz ve sabit olduğu için aslında bu parça, bir bütündür ya da beton kadar ayrışmaz sayılır. Yüzey olarak sabitlenmiştir de. Ne harflerin yeri konumu, ne de metnin, resmin yeri bu hali ile değişmez. Biçim, içerik ile neredeyse yapışmış gibidir. Ve ikisini ayırabilmek için dışarıdan bir enerji vermemiz gerekiyor gibidir.
10 parçada bu denenmiş. Yani dışarıdan verilen enerji, biçimi, içeriği de heba etmek yönünde, fiziksel boyutları koruyarak da olsa yapılmış. sepp, "bu (deformasyon) onun içeriğini ne kadar değiştirir? " diye sormuştu. Alınan cevap yukarıda bahsettiğim durumlar yüzünden "çok az" olabilir. Kesin olmamakla birlikte, yapılan deformasyon, hazır-yapı araçların yapabildiği deformasyondur. Bu araçlar (çoğu kişi, bunları efekt olarak biliyor, resim işleme programlarının, görüntüyü bozmak, sündürmek, değiştirmek için kullandığı algoritmalar ve fonksiyonlardır bunlar) içeriğe genelde ilgisizdirler. Eğer, çok hesaplanmış şekilde uygulanmazlar ise, her içerikte genelde aynı sonuçları verirler. Bahsettiğimiz işlemlerden dolayı, artık bağlamından kopmuş ve bir yüzey/satıh haline gelmiş parçayı ancak bir bütün olarak değiştirebilirler. Ve 10 parçanın her biri bu değişimin orjinal ile ne kadar yakın olabileceğini gösterir gibidir.
Bu tür motive edilmiş gösterenler, genelde deforme edilemezler. Pastörize ürünler ya da hazır-gıdalar gibi, masamızda, önümüzde, bir kere üretildikten sonra, tüketilecekleri ana kadar, bozulmadan yaşamlarını sürdürürler ya da kullanma tarihleri geçtikten sonra kendiliklerinden işlevsizleşirler. Hazır-Yapıt, bu anlamda, bizim müdahelemize pek imkan vermeyecek şekilde imal edilmiştir. Gazete, sürrealist bir ürün olarak, parça/bütün ilişkisini kolay kolay bozmaya izin vermez. Yani bir haberin kutusunun kapladığı alan ile diğer haberin kutusunun kapladığı alan ne olursa olsun, aralarındaki ilişki, içerikleri ile biçimlerinin sıkı bağı yüzünden kolayca bozulmaz. Okuyabileceğimiz şey, okuma alışkanlıklarımıza bir saldırı olmadığı sürece hep aynıdır. Ve bu saldırı hazır-yapı araçlarla yapılıyorsa, imkan daha da kısıtlanır. Bağlam değişmedikten sonra, deformasyonun bir anlamı kalmayacaktır.
- 1. Heterarchy için bkz
Etiketler: