Şimdi yazıya devam etmeye gayret ederken, bir yandan da şunu düşünmedim değil: "Yahu bizim okur, matbu kitaplar için bile para vermeye gönülsüz iken gidip şimdi bu kadar sıkıntıya neden katlansın?". Evet, aranızda öyle düşünenler de vardır elbet. "E-kitap, m-kitap nedir allasen!" diyen de vardır, olacaktır. Ama bir seçim yapmak gerekiyor ve ileriyi düşünmek gerekiyor. O yüzden ülkenin internet sahipliği, erişilebilirliği gibi istatistiklerine göre bu yazıyı yazmamda bir hayır olacaktır. O yüzden, abartmayın ve okumaya devam edin, güzel şeyler olacak.
Daha önce de bahsedilmişti, [w:medya-okur yazarlığı] noksanlığı ile dijital bölünme denen kavramlar birbirlerini besliyor. Şimdi sen cep telefonu sahibi olmadan da cahil cühela biriysen, cep telefonu alınca, tabiat sana bir şans daha veriyor. Cep telefonu alınca, bilgisayar alınca, ilk işin "Fatih Terim'i kovalım gitsin", "Arda'nın yeni kız arkadaşı kim?" muhabbeti veya facebook arkadaş listen oluyorsa, zaten senin için bir daha şans yok. Zaten bütün bu "ilerleme" şeysi ile ilgili en büyük problemlerden biri, kitlelerin, televizyon ya da diğer haltlar gibi kitlesel şeylerin karşısında ortalama zeka ve tavırlara bürünmesi, kolektif bilinçlerinin tekil ilerleme isteklerine üstün gelmesi oluyor. Yani hayatın tatilinde olmaya devam ediyorsun. Yani o alemde yaptıklarınla, bu alemde yaptıkların birbirini izliyor.
[w:Sayısal bölünme] şaka değil, bu kabaca senin Bilgi ile kurduğun ilişkinin şeklini belirliyor ve ayrıca ona nasıl ulaştığını. Açıkça Wikipedia içerik oranlarıdan görüldüğü üzere, bizim yaşadığımız bölünme, öyle böyle değil -kaldı ki madde sayısını geç, o maddelerinin içeriklerinin güvenilmezliği bile yeterli gösterge.
"Elektronik yayıncılık" bize uzak, biz bu işi anlamıyoruz denebilir. Çünkü "yayıncılık" denen şey ile ilişkimiz sorunlu. Matbuatın bize geç gelmesi, batılıların kıçlarını yıkamamaları ve gütenbergin irticacı, yobaz bir hristiyan olması da cabası. Yani Batı ile aramızdaki faz farkı var ya, işte o faz farkı internet ile kapanacaktı zannedenlerin hepsi köşeye yattı, Batı bile. Televizyon izlenme oranı ile kapanmaya başlaması ise işin aşırı ironik tarafı.
Elektronik yayıncılık yeni değil, kimse harf dizerek kitap basmıyor uzun zamandır. Hatta çoğu yayınevi, maliyetler daha da azalsın diye, az sayıda bastığı kitaplar için dijital baskı imkanlarından yararlanıyor. Kaldı ki bu aşama, küçük baş yayıncılığın, mikro yayıncılığın da önünün açılması demek. Bizde "print-on-demand" kavramı oturmuş değil, ama bu da yavaş yavaş gelişecektir.
Ne diyorduk, evet, iyi bir e-kitap cihazı seçmek için, illa adı "e-kitap okuyucu" olan şeyi satın almamız gerekir mi? Halkımız ekmek ve cep telefonuna harcadığı milyar dolarla, zengin ettiği kapitalist ve fütürist cenahlara küfür etmeyi kendine yedirdiği sürece, bu soru cevapsız kalacaktır. Sevgili okur, sen bir yerde hata yapıyorsun ama, daha ikinci günü "Ayfon dört kaldı mı?" sorusu sana layık bir sorudur. Çünkü yok, kalmamış, bitmiş. Herkes almış onu, alabilmiş. Ah o bakalit kartların gözü kör olsun okuyucu kardeşim. Seni bir barkod okuyucusuna çevirdi de haberin yok!
EKEN M001
Cihazımız, Andorid işletim sistemi yüklüAndroid ile ilgili türkçe bilgi almak isteyen http://www.googleand... adresine şavınlayabilir. (yani bedava), hafif, güncellenebilir, geliştirilebilir ve beyaz, siyah modelleri ile göz alıcı bir cihazdır. Kendim kullandım o yüzden biliyorum. Çin malıdır -ki ne değil? ve her bütçeye uygundur. Düzgün şekilde sipariş edildiğinde toplam maliyeti 134 midye kabuğu ediyor. Her ne kadar, başta da belirttiğim gibi, bu cihazı gittigidiyor.com adresinden de satın alabiliyor olsanız da, 2 hafta beklemeye değer (paypal üzerinden hesap açıp, sanal kartınızla ödemek, en garanti yol olacaktır). Yalnız 200 midye kabuğuna yakın maliyetler çıkabilir baştan söyleyeyim.
Neden illa da bu?
İlla bu olacak diye bir şey yok elbet. Sonuçta size, kitap okuyormuşsunuz hissine yakın bir his verebilecek -duygular önemlidir, illa dokunacaksın ya sayfalarına- ve düzgün bir işletim sistemi olacak bir cihaz gerekiyor. EKEN'in 7 inç (17 cm x 12 cm) ekranı var ve dokunmatik. Kitap okumak ve kitapları, elektronik kütüphanenizi kurmak ve işletmek için ise güzel programları var. Örneğin en tavsiye edilebilir olanı, Aldiko.