Yazın’ın Dalga-Parçacık İkiliğiyle Analojisi

Birincil sekmeler

Yazın’ın Dalga-Parçacık İkiliğiyle Analojisi Tim Gaze çeviren; suzan sarı

1924’te , madde parçacıklarının dalga davranışları gösterdiğini ve ışık gibi dalgaların parçacık davranışları sergilediğini savunmuştur. Bu önermenin Fiziğin temel bilgilerinden biri olarak kabul edilmesinin sonucu, ortada parçacık ya da dalga diye ayırımların olmadığı fakat bazı koşullarda parçacık bazılarında dalga özelliği gösteren dalga-parçacık karışımının olduğudur.

Bu dalga-parçacık ikiliğinin yazının doğasına çok uygun bir metafor olduğunu düşünüyorum.

Yazın sözcükler içerir. Bu sözcüklerin anlam analizine daha çok önem verilir. Genelde yazının tek amacı anlambilimsel anlamları sözcükler vasıtasıyla iletmekmiş gibi davranılır. Sözcüklere yazının parçacıkları olarak da önem vermek gerekir.

Dilbilim, anlambilim, çoğu felsefe, edebiyat, resmi dokümanlar, e-mail ve SMS yazının parçacık yanına odaklanır.

Yazının sözel-olmayan tarafına daha az dikkat edilir: görselliğine ve onun ilettiğine. Bu görsellik yazının dalga yanı olarak adlandırılabilir.

İmzalar, kaligrafi, asemik yazın, grafoloji yazının daha çok dalga yanında işler.

Batı medeniyetleri, yazının parçacık yanını özellikle vurgular. Yazını ve bize ne yaptığını gerçekten anlayabilmemiz için doğasından gelen bu iki özelliği de gözetmemiz gerekir.

***

Metin ve imge arasındaki süreklilik

  • anımasanabilir resimler
  • soyut resimler
  • asemik yazın
  • okunabilir yazın

İmgelerden metne yayılan bir süreklilik olduğu fikri üstünde çalışıyorum.

Bu süreklilikteki her şey özneldir.

Bir kişi bir ev resmi görür (anımsanabilir resim); bir kişi bir dize demeti görür ( soyut resim). Bir kişi bir duvar yazısını okyabilir ( okunabilir yazın); bir başkası okuyamaz (asemik yazın). Bir kişi bilinmeyen türlerde yazın parçaları görür (asemik yazın); bir diğeri makarna (soyut resim)

***

Varsayımlar

1)Sembolik iletişimde yazılı sözcüklerdekinden daha derin bir düzlem vardır. 2)Sembol parçacıkları bile okura anlamlı gelebilir.

Sözcükleri kullanan bir sanat baskıcıdır.

Bir sözcük yazarak o sözcüğü okurun zihninde canlandırabiliriz. Bu bir çeşit zihin kontrolüdür.

Okurun tamamlayacağı açık-uçlu, önerme içeren biçimler kullanmak daha az baskıcı bir deneyim sunmak mümkündür. Asemik yazın ve mürekkep lekeli resimler önermeci biçim örnekleridir.

Bir asemik yazın parçasına okumayı öğrenen bir çocuk ya da Çince gibi yeni bir alfabe öğrenen bir yetişkin gibi yaklaşırız.

Kitaptan öğrenimin asemik yazın alımlamada küçük bir rolü vardır. Kitaptan öğrenmeye çokça yatırım yapmışlar için bu bir tehdittir.

Asemik alana yapılan binlerce seferden sonra biz insanlar şüphesiz bir plan çıkarıp o metni anlayacağızdır.

Yorumlar

Çok iyi!
O kadar iyi değil!

Puanlar: 29

‘yukarı’ dedin

Konuyla bağlantılı olarak, tarihin üzerinden zaman geçmişse de, 17 Nisan - 1 Mayıs 2010 tarihleri arasında Rusya'da ilk kez bir düzenlenmiş. Katılımcıları arasında bu yazının sahibi olan Tim Gaze'in, nin hazırlayıcılarından Nico Vassilakis'in ve poetikharsta gerek yazıları gerek görsel şiirleriyle karşılaştığımız-tanıdığımız başka şairlerin de olduğu sergide yer alan şiirler,serginin sergileniş süreciyle birlikte uzaktan da olsa izlenebilir... Son karelere doğru asemik şiirlerle bir adamın giydirilişini izlemek de mümkün.