İstanbul telefonlara çıkmıyor
sepp tarafından 17. Şubat 2010 - 9:41 tarihinde gönderildiOsman Özbahçe, Gerçek Hayat dergisinde yazmış, Mustafa Celep dünyabizim'e haber yapmış: ... ... Düşünce dergisi yok
Osman Özbahçe, Gerçek Hayat dergisinde yazmış, Mustafa Celep dünyabizim'e haber yapmış: ... ... Düşünce dergisi yok
Özbahçe şiiri, Türkçenin itibarını şiir yoluyla kazanacağımız konusunda önemli bir örnek. Konuşma diliyle yazmanın zorluklarını, göğüslemiş, ustalıklı bir yapısı var şiirinin. Özellikle “Düşmanlık”la başlayıp “Kral”la sonuçlanan bir ana mecradan bahsedebiliriz.
Hepimiz haberdarız bu konudan sanırım. Şu aşağıdaki sözleri mimlememin nedeni, konuyu başa sarmak da değil aslında. Ama bir "kurtarma operasyonu" gibi düzenlenen bu tür şeylerden de rahatsızım. Çünkü kurtarmak bir yana bence aksini de yapıyor. Hiç de onaylamadığımız/onaylamayabileceğimiz düşünceleri söz konusuyken bir uçta şiiri yok sayılıyor, diğer bir uçta da bu düşünceleri çoğunluk olarak savunmak mümkün değilken şiirleri üzerinden savunma yapılıyor. İkisi de kötü...
Yalnız 15-20 yıldır Türkiye’de şairler arasında şöyle bir şey yerleşti: Kendi yazdığı şiirinin bir poetikası olursa ve onun adına “görsel şiir” , “deneysel şiir” , “çok sesli şiir” ya da “neoepik şiir” derse kendisinin şiirde daha geniş bir alan açacağını zannediyor. Böyle demekle bu poetikasıyla şiirde yer edinebileceğini düşünüyor. Hâlbuki şairler poetikalarıyla değil, şiirleriyle şiirde yer edinebilirler.