Ömer Şişman
Zehra şiiri (ben ona öyle diyorum, asıl adı “sahipsiz bir z raporu”) askerden döndüğüm günlerde başladı. Sabah gazetesinde haberini okudum. Küçük de bir fotoğrafı vardı. El kadar bir broşür gibiydi. Haberi okudum, kestim, cüzdanıma koydum. Uzunca bir süre beraber gezdik, oturduk. Haber şöyleydi:
Zehra sahipsiz değil üç jeneratörü oldu
Kocaeli'nin Gebze İlçesi’nde, solunum cihazına bağlı yaşayan ve ailesinin elektrik kesintilerine karşı önlem olarak aldığı jeneratörün çalınmasıyla güç durumda kalan 2,5 yaşındaki Zehra’ya kurum ve firmalarca 3 jeneratör hediye edildi. Darıca Beldesi, Kazım Karabekir Mahallesi’nde oturan Sertkaya Ailesi’nin, evin kömürlüğüne koyduğu jeneratörün çalındığı haberinin ardından, çok sayıda kişi ve kuruluş aileye yardım etmek istedi. Solunum cihazına bağlı yaşayan ve elektrik kesintilerine karşı korunmasız kalan 2,5 yaşındaki Zehra’ya yardım etmek isteyen Hadımköy Belediyesi, AksaJeneratör ve Çukurova İthalat İhracat firmaları jeneratör hediye etti. Gebze Şekerpınar’da kurulu Honda AŞ ise aileye jeneratör verildiğini görünce, farklı yardımda bulunmayı vaat etti. Aksa Jeneratör firmasının hediye ettiği jeneratörü kuran aile, diğer iki jeneratörü herhangi bir olumsuzluğa karşı mutfakta tutuyor. Herkese teşekkür eden memur baba Enver Sertkaya, kızının her ay 400 YTL gideri olduğunu, bunun yarısının Emekli Sandığı’nca karşılandığını belirterek, “Bu şartlarda yeni bir jeneratör almamız mümkün değildi” dedi.
Haber dili, her şeyin gayet yolunda olduğu yönünde manipüle ediyordu okuru. Başta başlık ilgimi çekti (haliyle!). Zehra sahipsiz değil. Neden? Artık bir değil, iki değil, üç jeneratörü var da ondan. Başlığı atana kalırsa, Zehra’nın sahipsiz olmadığını üç jeneratöre sahipoluşundan anlayabiliriz. Zehra’ya, o broşür kadarkıza bakıyorum tekrar, kim acaba onun “sahibi”? Perişan olmuş anne babası mı, Sabah mı, Honda AŞ mi (Gebze Şekerpınar’da kurulu olanı!), Aksa Jeneratör mü, Hadımköy Belediyesi mi, Çukurova İthalat İhracat firması mı? Haber sanki bu işletmelerin sosyal fayda’cılığını cilalamak için kaleme alınmış. Herkes mutlu, Zehra mutlu, babası teşekkür ediyor, mutlu.
Bu haberin içinden önce birtakım kalıplara şiirin içinde kamera gezdirircesine odaklanmak istedim. Dize bunun için iyi bir araç. Şiirin ilk bölümünde haberi dizdim, haberin başlığı ilk bölümün de başlığı oldu. Bu bölümdeki müdahalem dizeleri belirlemekten (mesela “herkese teşekkür eden memur baba”) ibaretti. İkinci bölümde ise haberin başlığını permütatif biçimde dizerek bu sözcüklerle “zehra”, “sahipsiz”, “değil”, “üç”, “jeneratörü”, “oldu”) yazılabilecek tüm cümleleri sıraladım. Bu bölümün adı “zehr”. Bir kazağın örgüsünü sökmek gibiydi. Bize son derece anlamsız gelen permütasyonlarla orijinal haber başlığını aynı kefeye getirmek, orada nasıl gözüktüğüne bakmak, cümleyi eklem yerlerinden parçalamak, bunu da daha küçük puntolarla çift sütun yazarak bir gazete sayfasını andıran bir görüntü sağlamak, cümleyi ardımda parçalanmış bir ceset gibi bırakmak istedim.
Bu şiirin ardından “jeneratör” gibi insanlıktan nasibini almamış bir sözcükle Zehra gibi güzel bir sözcüğü yan yana getirmeme kızdı birileri. Akatalpa diye bir dergi var, or’da yayımlandı. Bu hatırlansın isterim."
Yorumlar
Re: Zehra sahipsiz değil üç jeneratörü oldu - Ömer Şişman
Puanlar: 27
‘yukarı’ dedin
Aslında Üç Jenetarörü ve bir de solunum cihazı vardı. Fakat çalınmış. Yakalayan arkadaşlar için bol ve ıslak meşeli bir karakol ziyareti beklemek herhalde fazla değildir?