söyleşi etiketi ile yaftalanmış yazılar

Ah bir flux olsa..

Dizeli şiirin tarihsel açmazlarından mı yoksa tam olarak modern-sonrasının getirdiği bir zorunluluktan mı bilinmez -ki aslında bilinir mutlaka, yeni bir olgu ile karşı karşıya olacağız yakında. Bu olgu, daha önce "kolaj" ile ilgili pek kaygı gütmemiş bir dilin edebiyatının geldiği noktada neler yaptığını da bize gösteriyor gibi. Şiir yeterince "sıkıcı" olduğu için, sıkıcı olan tarafın aşındırılması yönünde, :

fluxus

"şair değilim ama nükteciyim"

Geçenlerde Cihat Duman'ın "yumuşak g" dergisine verdiği bir röportajı okudum (ama kendi blog sitesinden). Onu okuyunca fark ettim ki artık günümüz (özellikle) genç şairlerinde moda olmuş "ben şair değilim", "şiirin canı cehenneme" lafları, pek söylenir oldu. Bunu bazen belki biz de söylüyoruz da. Peki bunları bize söyleten nedenler ne olabilir acaba?

Bu arada o söyleşiyi yararı olur diye aşağıda veriyorum.

(...)

tasnife itiraz

Ayraç Dergisi'nde Ali Akyurt H. Arslanbenzer'in hazırladığı "Türk Şiiri 2008-2009"la ilgili bir yazı yazmış. Yazının büyük bölümü genel bir giriş ve eski yıllıklara değinirken sadede doğru bu kitaptaki tasniflendirmeyle ilgili şunları yazmış:

söyleşi yapmak ve bir okuma önerisi

Şairlerle söyleşi yapmak genelde çok yaygın bir şeydir. Çoğu zaman da iyi niyetle yapılan bir şeydir bu. Bir sınav gibi ya da açık yakalamak için yapılmaya niyetlenen söyleşiler de vardır ama hiçbir şair durduk yerde kendini zora sokmak istemeyeceği için pek böyle bir duruma düşmez.

Söyleşilerde olağandışı olarak bana ilginç gelen, bazen yıldızı bir türlü barışmayan taraflar.

Görsel versus Konvansiyonel / Hakan Şarkdemir İle Söyleşi

[kitapara:Hece]’nin “1980’den günümüze şiirimizdeki eğilimler ve sorunlar” dosyasının “günümüz şiiri” hakkındaki ikinci bölümü için hazırlanan bölümde (eğilimler bağlamında) yer alacan cevapları. Metni buraya aldım, zira Şarkdemir, "konvansiyonel" ile birlikte "görsel şiir"in imkanları hakkında da oldukça fazla şey belirtmiş. (Serkan Işın'ın notu)